GündemKöşe Yazıları

Çanakkale Ruhunu Anlamak

Çanakkale Ruhunu Anlamak

 

18 Mart tarihi vatan topraklarını, din, namus, hürriyet ve istiklalimizi canları pahasına koruyarak şehitlik ve gazilik makamına ulaşan yüce insanları bir kere daha hatırladığımız, minnettarlığımızı, şükran duygularımız sunduğumuz kutlu bir gündür. Çanakkale zaferi sadece Türkiye değil, dünya tarihine de yön veren bir kahramanlığın yazıldığı şanlı bir destandır.

Merhum M. Akif Ersoy “ Çanakkale Şehitlerine ” adlı meşhur şiirinde Çanakkale kahramanlıklarını şöyle anlatıyor;

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi

Bedrin aslanları  ancak bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

Gömelim gel seni tarihe desem sızmazsın

Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber

Sana ağuşunu açmış bekliyor Peygamber.

Biran bile tereddütte kapılmadan, canlarını seve seve feda ederek “Çanakkale geçilmez” dedirten, kahraman şehitlerimiz ve gazilerimiz din, vatan, bayrak, istiklal ve hürriyet uğruna neler yapabileceklerini tüm dünyaya göstermişlerdir. Bu eşsiz zaferle ortaya konulan sarsılmaz vatan sevgisi ve millet olma bilinci, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde nihai zafere ulaşılan Kurtuluş Savaşı’na da meşale olmuştur.

Millî Mücadele’yi aslında Çanakkale’de canlandırılan ruh kazanmıştır. Bu ruh benzersiz ifadesini, Safahat’ın altıncı kitabı olan Âsım’da, Köse İmam dilinden Çanakkale’nin anlatıldığı bölümde veciz bir şekilde ifade edilmiştir. İstiklâl Marşı, bu bölümün imbikten geçirilmiş hâlidir. Çanakkale’yi anlamadan Millî Mücadele’yi, Âkif’in Çanakkale Destanı’nı anlamadan da İstiklâl Marşı’nı anlamak mümkün değildir.

Çanakkale’de sergilenen birlik ve dayanışma ruhu Milletimize hem zaferi kazandırmış, hem de Kurtuluş Savaşımız için gerekli olan milli mücadele azim ve kararlılığını perçinlemiştir. Çanakkale ruhu, bizim inanç değerlerimizle yoğrulan milli ruhumuzdur.

Çanakkale bir kahramanlık destanıdır. Bu büyük savaşın yaşandığı günlerde gençliğimize ve geleceğimize ışık tutacak kıymette Çanakkale Ruhunu yansıtan son derece önemli hadiseler meydana gelmiştir. Birkaç örnek vermek istiyorum.

Vatan topraklarının sevdası üzerine, dünyada hiçbir sevda olamaz!

Yeni mühendis çıkan, gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada “Bir hilâl uğruna, tertemiz alnından vurularak vatan topraklarıyla bütünleşen” bir kahramanın, şehadetinden önce nişanlısına yazdığı ve gönderemediği mektubunda, nişanlısına hitaben şöyle diyordu:

“Buralara gelmeden önce, dünyada senin sevginin üstüne hiç bir sevginin olamayacağını düşünürdüm… Ne olur bana darılma… Kucağımda gülümseyerek, şehadet getirerek ruhunu teslim eden arkadaşlarım benim halet-i ruhiyemi öyle bir hale getirdi ki, artık benim için üzerime çamur olarak bulaşan vatan topraklarının sevdası üzerine, dünyada hiçbir sevda olamaz… Ne olur beni boşuna bekleme, senin mutlu olmanı ve beni unutmanı istiyorum… Artık tek arzum, arkadaşlarım gibi vatanımın uğruna şehit olmak.”

Hasan, kınalı kuzu Hasan

Çanakkale cephesindeki ana kuzularından biri de Yozgatlı Hasan’dı. Annesi, Hasan’ın saçlarını kınalayıp öyle gönderdi cepheye. Kumandanı, Hasan’ın saçlarını kınalı olarak görünce yanına çağırır ve bunun nedenini sorar. Haşan cevap veremez ve hemen bir arkadaşına, annesine göndermek üzere bir mektup yazdırır: “Anacığım. Kardeşlerimi askere gönderirken başına kına koma. Zabit efendi bana sordu cevap veremedim. Kardeşlerim de cevap veremeyip mahcup olmasınlar.” Mektubu alan anne ise şöyle bir cevap yazar: “Ey oğlum, gözümün nuru Hasan’ım! Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor. Sen ecdadından, babandan aşağı kalamazsın. Ben senin anan isem, beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü. Zabit efendiye söyle, sen bizim İsmaillimizsin. Seni biz Allah yoluna kurban gönderdik. Nasıl ki kurbanlık koçlar kınalanırsa, ben de seni kınaladım. (Cençcan, Mehmet Ihsan, Çanakkale Savaşlarında Altın Harflerle, Bayrak Yay. 1st. 1997 s.60)

Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk askerinin Çanakkale Savaşı’nı kazanmasını sağlayan ruhu şöyle dile getirmiştir:

“Biz kişisel kahramanlıklarla uğraşmıyoruz. Yalnız size Bomba Sırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz metre, yani ölüm muhakkak… Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerini alıyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okumak bilenler Kur’an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” (Cençcan, a.g.e., s. 64)

Fazıl Bayraktar, Mustafa Kemal’in kumandanlığını yaptığı 57. Alay için kaleme aldığı “Hakka Yürüyüş Destanı” adlı şiirinde ecdadımızın Çanakkale ruhunu şöyle ifade etmektedir.

“Aldık abdestimizi birer matara suyla;

Bekleriz şahadeti ibadet sükûtuyla.

Hücum borusu çaldı, her birimiz bir yerden, Tekbir uğultusuyla fırladık siperlerden.

İman dolu göğüsler, bir volkanik dağ gibi, Yürüdük manga manga, bölük bölük, çığ gibi. Elazığlı, Konyalı, Sivaslı, Ankaralı;

Burdur, Çankırı, Rize, Tekirdağ Malkaralı, künyemiz Ayıntaptan, Afyondan, Adana’dan Doğmuş gibiyiz sanki hepimiz bir anadan.

Evet, Çanakkale yurdun dört bir yanından gelen yiğitlerin omuz omuza çarpıştığı, şehadet mertebesine erişerek koyun koyuna yattıkları yerdir. Üzerinde yaşadığımız topraklar, ismi bilinen bilinmeyen tüm kahramanlarımızın bizlere armağanıdır.

Biz düşmanına bile merhamet eden bir ecdadın torunlarıyız. Dolayısıyla Çanakkale ruhunu Çanakkale’de mücadele eden dedelerimizin ruhunu hem kendi hayatımıza kazandırmalı hem de evlatlarımıza gençlerimize kazandırmalıyız.

Şehit ve gazilerimize olan rahmet, minnet, dua ve şükran duygularımızı her 18 Martta en kalbi duygularımızla kendilerine arz ederiz.  Tüm şehitlerimizin ve 18 Martın şahitleri gazilerimizin ruhları şad olsun.

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu