ÇOCUK ANNELER

Her yıl dünyada iki milyondan fazla genç kız, 15 yaşlarına basmadan çocuk doğuruyor. Bu durum sağlık sorunlarının yanı sıra, çocuk annelerin okulu bırakmalarına ve iş bulma ihtimallerinin düşmesine de yol açıyor.Erken yaşta okul bırakan çocuk anneler aynı zamanda cahil bir toplum yetişmesinin ve kadınların arka planda kalmasının temellerini atıyor.

Türkiye’de çocuklar, tecavüzden dayağa, kötü muameleden işkenceye kadar her türlü insanlık dışı davranış ile karşılaşıyor ve bu haberlerle içimiz acıyor. Fotoğrafçı ve film yapımcısı Pieter ten Hoopen Kopenhag’da ki “Kadın Doğumu konferansı” öncesinde genç annelerden bazılarıyla sohbet etme fırsatı bulmuş. Bu sohbetlerden bazılarını paylaşmak istiyorum.

*************************
Ana 15 yaşında Kolombiya’da ailesiyle yaşıyor. Erkek arkadaşı kendisini hamile bırakıp kaçtığında sekizinci sınıfa gidiyormuş. Ana, gebeliğinin son üç aylık döneminde, preklamsi geçirmiş ve acil tıbbi bakıma alınmak zorunda kalmış.“Sekiz aylık hamileyken, hipertansiyonum vardı. Kliniğe gittiğimde beni hemen doğum servisine gönderdiler. Anne olmak istemiyordum, ama Karen bana güldüğünde, bu çok güzel bir şey diye düşünüyorum” diyor.

*************************

Aissa 15 yaşında Burkino Faso’da ailesiyle yaşıyor. Öğretmeninin tecavüzüne uğramış ve hamile kalmış. Öğretmene de bir yıl uzaklaştırma verilmiş.“Hamile kaldığımda 14 yaşındaydım. İlkokul sınavlarımdan sonraydı. Sınav sonuçlarımı öğrenmek için öğretmenimi aradım. Telefon numaramı aldığı andan itibaren, sürekli aramaya ve onu görmeye gitmemi istemeye başladı. Gitmeyeceğimi söyledim, ancak bir gün, eğer kendisini görmezsem sorun yaşayacağımı söyleyerek tehdit etti. Ben de korkarak gittim ve gittiğimde bana tecavüz etti” diyor.

*************************

15 yaşındaki Poko, üç yaşındaki oğlu Tiga, ailesi, nenesi ve teyzesi ile Burkina Faso’nun bir kentinde yaşıyor. Çocuğunu doğururken ölüm tehlikesi geçirmiş. Ailesi oldukça yoksulmuş ve Poko’nun okuluna devam etmesi için okul ücretlerini ödeyememiş.“12 yaşımdayken hamile kaldım. O zamanlar, böyle şeyler ile ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Bir gün, tanıdığım bir çocuk görüşmek için evine davet etti. Neden olduğunu bilmiyordum fakat, gece olduğunda birlikte uyuyabileceğimizi söyledi. Sonrasında da benimle ilişkiye girdi. İlk kez biriyle birlikte olmuştum”diyor.

*************************

15 yaşındaki Thandiwe dokuz aylık kızı Anna, kocası ve akrabaları ile Zambiya’nın ücra bir köyünde yaşıyor. Thandiwe hamile kaldığında okuldan ayrılmak ve çocuğun babasıyla evlenmek zorunda kalmış.“Hâlâ da kendimi anne olmaya hazır hissetmiyorum çünkü bir çocuk sahibi olmayı beklemiyordum. Hamile kalmadan önce altıncı sınıftaydım ve aşçı olup kentte çalışmak istiyordum. Sonra dokuzuncu sınıftan bir çocukla tanıştım. Bir ilişkimiz yoktu, beş kez görüşmüştük o kadar. Hamile olduğumu öğrendiğimde çok korktum. Ailem bunu öğrendiğinde, beni kocamın evine getirip bıraktılar. Gitmek istemiyordum ama beni evlenmeye zorladılar”diyor.

*************************

Size verdiğim örnekler dünyanın çeşitli ülkelerinden. Ama özellikle hangi ülkeler olduğuna dikkat edin.Zambiya, Burkina Faso, Ürdün, Haiti, Kolombiya ve Bangladeş gibi geri kalmış ülkelerin arasına şimdi birde bu okuduklarınız çok daha fazlasının yaşandığı kocaman harflar ile TÜRKİYE’yi ekleyin. Malesef ki bu tarz haberlerin,çocuk gelinlerin,çcouk tecavüzlerinin, baskı yüzünden evden kaçmaların, eğitimsizliğin fazlaca olduğu ülkemizde gün geçmiyor ki bir çcouk anne haberi yada tecavüz haberi duymayalım. Hatta bizim ülkemiz bu bahsettiğimiz ülkelerin bir adım ilerisine giderek zaman zaman yöneticilerimizin akıl almaz açıklamaları ile bu durumu doğallaştırmaya bile çalışıyorlar.Üzülüyorum hem de çok. Bu durumu gördükçe yeni doğacak olan çocuğumun geleceği için endişeleniyorum. Bir baba adayı olarak bu dünyaya bir çocuk getirecek olan eşimle beraber mutluluk,korku ve endişeyi aynı anda yaşadığımız garip duygularımız oluyor.
Öncelikle lütfen çocuklarınıza “Hadi git bilmem kim amcanın kucağına otur” ya da “Bilmem kim amcana emanetsin” demeyin. Çocuğunuzu kendinizden başkasına emanet etmeyin sevgili anne babalar. N’olur artık kalabalık araçlarda “otur teyzenin kucağına”, “sıkış amcanın yanına” diyerek yabancılar ile arasında ki bağı kuvvetlendirmeyin.Çocuğunuz yolda sokakta laf atan, ilgi gösterenlere gülümsemiyor, ters davranıyorsa, pozitif karşılık vermesi için zorlamayın.

Akraba dahi olsa çocuğunuzu kimse ile tuvalete yollamayın. Çocuğunuzu kimseye emanet etmeyin. Çocuklara saldırıların önemli bir kısmı malesef tanıdıklarından gerçekleşiyor. Kendini öptürmek istemiyor ise “öpsün bir kere” demeyin, ona kızmayın. Vücuduna o istemedikçe kimse dokunamaz bunu ona öğretin.İç çamaşarı kuralını öğretin. El kol şakası yapmayın,yaptırmayın.

Her çocuk anne haberleriyle; cinsel istismara uğramış yavrularımızın,genç kızlarımızın, kadınlarımızın haberleriyle, insan haklarının korunması konusunda sorumluları harekete çağırıyoruz. Peki bu yeterli oluyor mu?

Neden gün geçmeden yeni bir haber ile karşı karşıya geliyoruz, neden bu kadar sapık bir ülke haline geldik?

Bugün okullarımıza bile gönderirken çocuklarımızı tedirginiz.Yatılı okul ismini duyduğumuzda tedirginiz.Yeri geliyor kreşlerden bile korkuyoruz.

Ülkemizdeki en çirkin harita çocukların taciz, tecavüz ve istismara hangi kentlerde, hangi yaşlarda bu çirkinliği yaşatıldığı haritasıdır. Bir erkek olarak ve bir baba adayı olarak böyle insanlarla aynı ülkede nefes almaktan utanıyorum. Kimse bana ülkemdeki bu rezilliklerden sonra büyüklere saygı, küçüklere sevgi falan demesin.

Çocuk 18 yaşına kadar çocuktur ve hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın çocuk yaşlarda evlendirilemez.

************************************

Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.
İletişim için; onurayan@hotmail.com