GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

Dünya Hayatı. ….

“Hayat” hakkında tarih boyunca birçok felsefî görüş ortaya çıkmıştır. Hayatın başlangıcı, gayesi, anlamı konularında tutarsız ve çeşitli yorumlar yapılmıştır.
“Dünya Hayatı” konusunda en açık ve doyurucu bilgiyi Hz. Allah cc Kur’ân-ı Kerim vermektedir. Kur’ân-ı Kerim’de “dünya hayatı” ifadesi kırka yakın yerde geçmektedir. Bunun karşılığında bazan “âhiret” kelimesi (Mü’min, 39) (Fussilet, 31; Zuhruf,35; A’lâ 16); bazı ayetlerde (yevmü’l-kıyame) (Kasas,61) tabiri kullanılmıştır.

Kur’ân-ı Kerim, dünya hayatını şöyle tarif ve tasvir ediyor: “Bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda (birbirinize karşı) övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışıdır. (Bu) tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekicilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azap; Allah’tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı ise, sadece aldatıcı bir geçinmedir” (Hadîd, 20)

“Onlara dünya hayalının tıpkı Şöyle olduğunu anlat: (Dünya hayatı) gökten indirdiğimiz bir su gibidir. Yerin bitkisi onunla karıştı ve (sonunda bitkiler) rüzgarların savurduğu çöp kırıntıları haline geliverdi. (İşte hayat böyle bir mevsim kadar kısadır. Hayatı yeşerten, kurutan, tekrar yeşertecek olan hep Allah’tır) Allah her şeye kâdirdir. ” (Kehf, 45)
“Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer inanır, (günahlardan) korunursanız (Allah) size mükâfatlarınızı verir ve sizden (bütün) mallarınızı istemez (sadece zekât ve sadaka gibi cüz ı bir miktar taleb eder) ” (Muhammed, 36)
“Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah´ın katındadır” Ali İmran, 14
Ayeti Kerîm’de insanlar için cazip kılınan dünyevî haz ve nimetlerin belli başlıları her biri geniş kapsama sahip olan şu altı maddede özetlenmiştir:
1. Karşı cinse duyulan ilgi,
2. Koyunun devam etmesi arzusu,
3. Sermaye sahibi olma isteği,
4. Kendi dışındaki varlıklara hükmetme, beğeni kazanma (makam, mevki ve şöhret sahibi olma) ve hoşça vakit geçirmenin verdiği zevk,
5. Hayvanı besinler ve hayvanlardan elde edilen ürünler,
6. Bitkisel besinler ve bitkilerden elde edilen ürünler.
Esasen bunlar toplumlara, zamana ve mekâna göre fazla değişkenlik taşımayan, insanın doğasına yerleştirilmiş (cibillî) arzular olarak ifade edilmektedir.
“ (Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah´ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür”Ali İmran, 15
“(Bu nimetler) «Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!» diyen”Ali İmran, 16
“Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah´tan bağış dileyenler (içindir)”Ali İmran, 17
“Allah, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) şu hususu açıklamıştır ki, kendisinden başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmişlerdir. Evet) mutlak güç ve hikmet sahibi Allah´tan başka ilâh yoktur”Ali İmran, 18
“ Allah nezdinde hak din İslâm´dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah´ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah´ın hesabı çok çabuktur”Ali İmran, 19
Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara dünya ve âhirette Rahmetiyle muâmele eylesin. .

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu