GündemHüseyin YıldırımKöşe YazılarıTürkiye Gündemi

Hz Muaz b. Cebel’e Söylenen. ..

Hz Muaz b. Cebel’e Söylenen…

 

Bismillâhihirrahmanirrahim

 

Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.”Secde, 15

“Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.”Secde, 16

“Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.”Secde, 17

“Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar.”Secde, 18

Muâz İbni Cebel ra anlatıyor;

– Ya Resûlallah! Beni cennete girdirecek, cehennemden uzaklaştıracak bir iş (amel) söyle bana, dedim.

Peygamberimiz sav ise,

– “Çok büyük bir şey istiyorsun. Ancak bu, Allah’ın kolay kıldığı kişi için pek kolaydır: Hiçbir şeyi ortak koşmadan yalnızca Allah’a kulluk edersin. Namazı dosdoğru kılarsın. Zekâtı verirsin. Ramazan orucunu tutarsın. Gücün yeter, imkân bulabilirsen haccedersin” buyurdu. Sonra sözüne devamla:

“Şimdi sana hayır kapılarını haber vereyim mi?: Oruç kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürmesi gibi günahın azâbını söndürür. Kişinin gece yarısı kıldığı namaz da günahı söndürür” buyurdu.

Bundan sonra Resûlullah sav  “Korkuyla ve umutla Rablerine kulluk ettikleri için  vücutları yataklarından uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez” (Secde sûresi, 16, 17) âyetini okudu.

Daha sonra Resûl-i Ekrem sav şöyle buyurdular,

– “Sana bütün işlerin başını, ana direğini ve doruk noktasını bildireyim mi?”

Ben: Evet, bildiriniz Ya Resûlallah!sav  dedim.

“İşin başı İslâm, direği namaz, doruğu cihaddır” buyurdu.

Sonra Peygamberimiz sav,

– “Sana bütün bunların kıvamının kendisine bağlı olduğu şeyi (can damarını)  bildireyim mi?” dedi.

Ben:  Evet, bildir Ya Resûlallah! dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamberimiz sav dilini tuttu ve:

“Şunu koru! buyurdu.

Ben: Ya  Resûlallah! Biz konuştuklarımızdan da sorgulanacak mıyız? dedim.

Peygamberimiz sav,  ise “Annen yokluğuna yansın ey Muaz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin söyledikleridir!” buyurdu. (Tirmizî, Îmân 8; İbni Mâce, Fiten 12)

Bir rivayete  göre, Tebük Gazvesi’ne giderken aşırı sıcak sebebiyle bazı kimseler savaşa gitmek istemedikleri bir dönemde  sahâbî Muâz ra ile Resûlullah sav arasında  böyle bir  konuşma cereyan etmiştir.

Peygamberimiz sav bizlere  İslâm’sız hiçbir şeyin anlamı ve kıymeti olmadığını, müslümanlar yaptıkları güzel işlerin (ahlakın ve amellerin ) güzel sonuçlarını görebilmek için dillerine hâkim olmak zorunda olduklarını ve hem dünyada hem de âhirette insanı sıkıntıya sokan şeyin dil ile ağzından denetimsizce dökülen sözler olduğunu ifade buyurmuşlardır.

Rabbimiz bizlere ve tüm inananlara dillerimize sahip olmayı nasip eylesin. …

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu