GündemKöşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

KARINCA YUVASINDAKİ YERLİ VE İTHAL İNEKLER

Toplumsal sınıflar halinde yaşayan, ortaklaşa çalışan ve aralarında kesin bir iş bölümü bulunan tek canlı türü sadece insan değildir. Karıncalar alemi de; kraliçe, erkek karıncalar, asker karıncalar ve işci karıncalar olmak üzere farklı sınıflar halinde yaratılmıştır. Tabi bu karıncalar arasında da şaşılacak derecede enteresan bir görev taksimi vardır. Bu görevler arasında; hayvancılıkla uğraşanlar, tarım yapanlar, mantar yetiştirenler, dokumacılık yapanlar, mühendislere taş çıkartacak şekilde karada ve suda köprü kuran mühendis karıncalar bile var.

Hayvancılıkla Geçinen Karıncalar:

Birçok karınca türü, yaprak bitlerinin yüksek oranda şekerli madde içeren ve “bal” denen sindirim artıklarıyla beslenir. Karıncalar, yaprak bitlerini bitkiler üzerinde, çobanların koyunlarını otlaklarda gezdirdiği gibi gezdirirler. Temsilde hata olmaz, bitki bitleri için karıncaların ithal inekleridir desek hata etmiş olmayız. Üzerinde yaşadığı bitkinin özsuyunu emen bu bitlerin arkasındaki boru şeklindeki özel yapılardan damlacıklar halinde şekerli besin damlamaya başlar. Bu bal özünden hoşlanan karıncalar, yaprak bitinden besini almak için ona yaklaşarak antenleriyle dokunur. Bu esnada yaprak biti küçük bir damla “bal özü” salgılar ve karıncaya sunar. Karıncalar da buna karşılık olarak, bu bitleri doğal düşmanlarına karşı korur ve onlara bakarlar.

Bu noktada sormak gerekir: Yeryüzünde binlerce canlı varken, karıncalar bitki bitlerini nasıl keşfettiler ve bu bitleri inek gibi sağmayı nasıl öğrendiler?

Karınca Yuvasındaki Yerli İnekler:

Karıncaların beslenmek için kullandıkları asıl midelerinin yanında bir de diğer karıncalarla paylaşmak için yiyecekleri depoladıkları “sosyal mide” leri vardır. Bu amaçla, bazı karıncalar, işçiler tarafından toplanan bal özüyle sürekli beslenerek canlı “süt deposu” haline dönüştürülürler. Bu karıncaların 25-30 kadarı ayaklarıyla tavana tutunarak yer değiştirmeden kendilerini buraya sabitlerler. İşçi karıncalar tarafından getirilen ve ağızlarına verilen gıdalarla beslenen bu “yerli inekler” adeta bir bal fıçısına dönüşür ve karnı küçük bir üzüm tanesi kadar olur. Karınlarında bal gibi şekerli madde depolayan bu karıncalar, kıtlık zamanlarında diğer işçi karıncaları beslerler. Acıkan işçi karıncalar, bu bal fıçılarına antenleri ile dokunarak açlığını bildirirler, onlar da karınlarından damlattıkları bir damla balla onları beslerler.

Karıncalar kendilerine ait bu görevleri hiç aksatmadan büyük bir disiplin ve iş birliği içinde yaparlar. Ne enteresandır ki, bu iş bölümünü ve disiplini sağlayan ortada bir kumanda kademesi yoktur! Karıncalar, kumandanı ve kumanda kademesi olmayan çok disiplinli bir ordudur!!! Ancak, karıncalarda ne insanların sahip olduğu akıl, ne de bir beyinleri vardır! O halde sormak gerekmez mi; karıncalar bu görevleri neden ve nasıl yapıyorlar?

 

Prof. Dr. Fatih SATIL (fsatil@gmail.com

Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu