Köşe Yazıları

NE GÜZEL TEVAFUK ETMİŞTİ AMA

Ramazan ayının dini hayatımızda çok önemli yeri vardır. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ayda insanlığa indirilmeye başlanmış, yine İslam’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadeti bu ayda eda edilmekte ve bin aydan daha kıymetli olan Kadir Gecesi bu ayda bulunmaktadır. Dolayısıyla Ramazan bizim dini hayatımızda önemli bir zaman dilimidir. İbadetlerin nasıl yapılacağı, hangi zamanda yapılacağı da Cenabı Hakk tarafından vahiyle bildirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 183 ve devam eden ayetlerde Cenabı Hakk; “Kim Ramazan ayına ulaşırsa o ayda oruç tutsun ama kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa Ramazanın dışında Ramazan ayında tutamadığı günlerin oruçlarını kaza etsin.” buyurmaktadır. İslam’ın bütün emirleri kişilerin güçleri nispetindedir. Yüce Allah kullarına gücünün üzerindeki yükleri yüklemez.

Bu sene nede güzel tevafuk etmişti. 23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Bu sene ilk teravih namazı 23 Nisan Perşembe günü akşamı kılınacaktır.  19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmıştır ve bugün İtilaf Devletleri’nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı’nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir. Bu sene 19 Mayıs Salı günü akşam Kadir Gecesidir. Bu sene Ramazana girerken ve Kadir Gecesi biraz buruk olsa da çifte mutluluk yaşayacağız. Bu burukluğumuz da en kısa zamanda geçecek inşallah.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, Kovid-19 salgını nedeniyle Ramazan ayı ve oruç ibadetiyle ilgili vatandaşlardan gelen sorular üzerine, kimlerin oruç tutup kimlerin tutamayacağına dair bir açıklama yaptı. Önemine binaen bu açıklamayı siz değerli okullarıma aynen akyarıyorum.

“ Rahmet ayı Ramazan-ı Şerif’in gölgesinin üzerimize düştüğü şu mübarek günlerde içinden geçtiğimiz Kovid-19 küresel salgını sebebiyle vatandaşlarımız tarafından oruç ve Ramazan’la ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu’na pek çok soru yöneltilmesi üzerine aşağıdaki hususların vatandaşlarımızla paylaşılması uygun görülmüştür:

Yüce dinimizin ilkelerine göre her ibadetin ifa edileceği zaman, mekân ve şartlar vahiyle belirlenmiştir. Ramazan ayında sağlıklı olan her müminin oruç tutması Allah Teâla’nın emriyle (el-Bakara, 2/183-185) farz kılınmıştır. Bu ibadetin topyekûn ertelenmesi mümkün değildir.

Alan uzmanlarından alınan bilgilere göre sağlıklı bireylerin oruç tutmaları, hastalığın yayılması bakımından özel bir risk oluşturmamaktadır. Ayrıca oruç tutmanın bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğine dair kanıta dayalı tıbbi bir tespit bulunmazken aksine oruç tutmanın bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler meydana getirdiğine ilişkin bilimsel yayınlar mevcuttur.

İslam dini, emir ve yasakların ifasında kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler koymuştur. Bu genel ilke uyarınca farz olan Ramazan orucunu, belli şartlara bağlı olarak kazaya bırakma konusunda bazı ruhsatlar tanınmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de Ramazan orucunu tutmamayı mubah kılan temel mazeretlerden biri olan hastalık halinde, orucun daha sonra kaza edilmesine izin verilmiştir (el-Bakara 2/185). İslam âlimleri, oruç tutulması halinde hasta olunması, hastalığın uzaması veya artması ihtimalini de bu kapsamda değerlendirmişlerdir. Buna göre;

Kovid-19 teşhisi konulmuş olup doktoru  tarafından  oruç tutması sakıncalı görülenler

Oruç tuttuğu takdirde hastalığı daha ağır geçireceği doktorlarca belirtilenler

Oruç tutamayacak derecede yaşlı olanlar

Oruç tutmaya engel kronik hastalığı bulunanlar

Oruç tutmaları hâlinde hem sağlıklarının bozulmasından hem de sağlık hizmetlerinin aksamasından endişe eden sağlık çalışanları

Hamile veya emziren kadınlar

Ağır ve meşakkatli işlerde çalışıp sağlıklarının bozulacağından endişe edenler, mazeretleri devam ettiği sürece daha sonra kaza etmek üzere oruç tutmayabilirler. Sağlık durumları hiçbir şekilde kaza oruçlarını tutmaya el vermeyenlerin tutamadıkları her bir gün için fakirlere bir oruç fidyesi ödemeleri gerekir.

Dini vecibelerin yerine getirilmesinde müminlerin, ihlas ve samimiyetle Allah’a kulluk bilincini kaybetmeden doktorlarla istişare ederek bu kararı vermeleri ve keyfi değerlendirmelerden kaçınmaları önem arz etmektedir.

Salgın devam ettiği müddetçe sosyal izolasyon kuralı çerçevesinde başkalarıyla temastan kaçınmalı, bu doğrultuda akraba, komşu ve dostlarla beraber iftar yemekleri düzenlemekten kesinlikle uzak durulmalıdır.

Halkımızın, toplum sağlığını korumakla görevli yetkililerin koyduğu kurallara uymaları, kendilerinin ve başkalarının hayatını tehlikeye atabilecek tutum ve davranışlardan uzak durmaları medeni bir sorumluluk olduğu gibi dini bir vecibedir.

Yaşadığımız bu zor süreçte ortaya çıkabilecek yeni sıkıntıları da göz önünde bulundurarak ihtiyaç sahibi kardeşlerimize bağışlarımızı ulaştırmak ve yardımlaşmak, infak ayı olan Ramazan’ı hakkıyla idrak etmeye ve paylaşma bilincimizi canlı tutmaya hizmet edecektir.

Camilerden uzak kalmamızın hüznünü yaşadığımız şu günlerde, teravih namazlarımızı, mukabelelerimizi evimizde ifa etmek, dualarımızı ve istiğfarlarımızı hep birlikte hanemizden Rabbimize yöneltmek, Ramazan ayının maneviyatından azami derecede istifade etmeye vesile olacaktır.

İdrak edeceğimiz Ramazan ayının, bu salgın hastalıktan bir an önce kurtuluşumuza vesile olmasını;  milletimize, ümmet-i Muhammed’e ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederiz.” ( Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı )

Hastalıklarının iyileşme ümidi olmayan, oruç tutma güçlerini kaybetmiş olan kardeşlerimize de yine dinimiz kolaylık getiriyor. Ramazanın dışında veya Ramazan ayında iyileşme imkânı olmayan kronik hastalar, tutamadığı her günün karşılığında bir fitre miktarı  ( Din İşleri Yüksek Kurulu 2020 Ramazan ayı için 27 lira olarak açıkladı ) parayı fidye olarak tutamadığı günler karşılığında fakirlere verirler.

Bu vesile  ile ben de başta Karesi ve Balıkesirli hemşerilerim olmak üzere aziz milletimizin  ve İslam  âleminin Ramazan  ayını tebrik  eder,  bu  ayın bütün insanlığın sağlık, sıhhat ve huzuruna vesile olmasını Yüce Allah’tan dilerim.

Fahri SAĞLIK

Karesi Müftüsü

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu