Prof. Dr. Fatih SATIL

İki Dirhem Bir Çekirdek “Keçiboynuzu”

İki Dirhem Bir Çekirdek “Keçiboynuzu”

 

 

Günlük yaşamımızda, bir dostumuzu ya da bir arkadaşımızı görmeye alıştığımızın dışında güzel bir kılık kıyafet içinde gördüğümüzde;

 

Hayırdır! Ne bu şıklık, iki dirhem bir çekirdek olmuşsun!” deriz.

 

Niçin böyle deriz? Bilen var mı?

 

İsterseniz bir bakalım, nereden çıkmış bu deyiş?

 

Arapça kökenli bir sözcük olan dirhem”in birinci anlamı; okkanın 400’de birine eşit olan 3.148 gramlık eski bir ağırlık ölçüsü. İkinci anlamı; bir tür gümüş para. Üçüncü anlamı ise; azar azar, az az, az ölçüde.

 

Öyleyse şimdi de çekirdek” konusuna gelelim ve bakalım dirhem” ile çekirdek” arasında ne alaka var?

 

Halk arasında “Harnup ta denilen Keçiboynuzu meyvesini hepimiz biliriz. Özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen, yaprakları her zaman yeşil kalan bir ağaçtır. Çok sert ve ısırılması oldukça güç olan meyvelerini herkes tanır. İşte yukarıda sözünü ettiğimiz çekirdekler bu meyvenin içindeki koyu kahve renkli tohumlardır.

 

Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur.

 

Yunanca adı “keration”, İngilizce de “carob”, Arapça da ise “kırat” adı verilen Keçiboynuzu tohumu sabit ağırlığı nedeniyle yüzyıllar boyunca elmasları tartmak amaçlı kullanılmış. Enteresandır bir keçiboynuzu çekirdeği bir karattır ve gramın beşte birine eşittir (1 ct = 0.2 gr). Bu yüzden keçiboynuzu, “kırat” ya da “karat” denilen ölçüye adını vermiştir.

 

Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen tek tohumdur. Bu nedenle Araplarda, Selçuklu ve Osmanlı döneminde ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır. Keçiboynuzu tohumunun onaltı tanesi bir dirhem eder. Dirhem değişmekle birlikte yaklaşık 3 gr ağırlığı temsil etmektedir. Satıcı iki dirhemlik bir şey satarken (32 çekirdek) lütfedip 1 çekirdek fazla tartarsa bu, malı alan kişinin itibarını gösterirmiş. İşte olağandan fazla giyinen ve süslenen kişilere de “iki dirhem bir çekirdek” denmesi bundan kaynaklanmaktadır.

 

Görüldüğü üzere, basit bir keçiboynuzu tohumunda olduğu gibi her şey hassas bir mizan ve ölçü içinde yaratılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de; “Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır (Talak Suresi, 3)”, “… O’nun katında her şey bir miktar (ölçü) iledir (Ra’d Suresi, 8)” gibi ayetler ile her şeyin bir ölçüyle yaratıldığını bildirmektedir.

 

Cenab-ı Hakk (CC), yaratmış olduğu bu hassas ölçülü tohumu nazarımıza vererek, her şeyin aslında bir mucize olduğunu, kudretinin, ilminin ve iradesinin bütün kâinatı kuşattığını göstermektedir. Bizlere düşen görev doğadaki bu tür olayları gözlemleyip araştırmak, nedenini ve niçinini bulup düşünmektir.

 

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu