GündemÖzel HaberlerSiyaset

AK PARTİ’NİN TEMELİNDE MİLLET VAR

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal Teşkilatların, ilçe teşkilatlarının, Kadın Kollarının AK Parti olarak topyekün bir çalışma içinde olmasının önem taşıdığını söyledi. Siyasi olarak bizleri diğerlerinden ayıran şey AK Partinin, bu milletin tarihteki yeri ve iddiasını gerçekleştirmek vizyonuyla millet tarafından kurulmuş bir parti olmasıdır” dedi.

YETKİ SAHİBİ MİLLETTTİR

AK Parti’nin millet tarafından kurulmuş bir parti olduğunu belirten Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal “Milletimizin bize yüklediği sorumluluklar var. Öncelikle siyaseti makam ve mevki motivasyonu ile değil, görev ve sorumluluk motivasyonu ile yapıyoruz” dedi. Ünal, Peki bu görev ve sorumluluğu bize veren kim ? Milletin kendisi diyerek konuşmasındaki millet vurgusuyla şunları söyledi: “Bizim milletle kurduğumuz ilişkide asıl sahibin millet olduğu, sorumluluğu ve bize verdiği yetki sahibinin millet olduğunu hiçbir teşkilat mensubumuzun aklından çıkarmaması gerekiyor. Bizler, siyaseti bu millet için milletin derdini davasını hayata geçirmek. Milletin huzurunu refahını birliğini beraberliğini sağlamak için siyaset yapıyoruz ”ifadelerine yer verdi.

Türkiye Ne Zaman Ayağa Kalkmak İçin Birşeyler Yapsa “Felaket Olur Diyorlar”

“Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki; Suriye’de Libya’da ne işimiz var? Eğer bir ülke, devlet kendisine dönük tehditleri dışarıda karşılayamıyorsa içerde karşılar. Buda milli birlik ve beraberlik için ciddi bir tehdit anlamına gelir. Mesela biz dün terörle mücadelede neyi konuşuyorduk? Çukurova olaylarını hatırlayın, Diyarbakır’ı konuşuyorduk, Şırnak’ı konuşuyorduk. Silopiyi, Nusaybin’i konuşuyorduk. Ama bugün artık Türkiye neyi konuşuyor? Türkiye bugün Afrin’i konuşuyor. Telebyad’ı konuşuyor. Bugün Türkiye terörü kaynağında karşılayıp bir tehdit olarak kaynağında bertaraf ediyor. Türkiye sadece terörle mücadele konusunda bir güvenlik sınır güvenliği ve toprak bütünlüğü olarak değil aynı zamanda önümüzdeki yıllarda Türkiye için tehdit oluşturacak potansiyeli de yok ediyor. Bütün bunları yaparken Türkiye sınır güvenliğini sağlarken toprak bütünlüğünü sağlarken Türkiye deniz yani kıta sahanlığı içerisinde Türkiye sınırları içindeki tehditleri bertaraf ediyor. Bizim sınırlarımız sadece kara sınırları değil birde deniz sınırlarımız var. Eğer Güneydoğuda sınırlarınızı korurken kıta sahanlığınızı korumuyorsanız eksik bir iş yapıyorsunuz. Libya ile yapılan anlaşma ilede kendi haklarımızı koruyoruz. Emperyalist emeller mi güdüyorsunuz diyorlar ya tam tersine emperyalistlerin bizim haklarımıza dönük saldırılarını bertaraf etmek için mücadele ediyoruz.10 bin kilometre öteden gelip Türkiye’nin haklarına özellikle Doğu Akdeniz de ki hidrokarbon, doğalgaz, petrolüne dönük sömürgeci güçlerine karşıda mücadele ediyoruz. Tarihsel bir arka plan var.1961 de Türkiye’nin kendi otomobilini yapmaya çalışıldığında neler konuşulduğuna bir bakın. Geçmişte Vecihi Hürkuş’un Nuri Demirağ ın yerli uçak yapmak istediğinde nelerle karşılaşıldığına bakın.1968 de boğaz köprüsü yapılmak istediğinde aynı odakların neler yapıldığına bakın. O dönem diyorlar ki felaket olur. Bugünde yine aynısı felaket olur deniyor. 3.köprüde, havalanın da hep aynı şeyleri içinde aynı şeyleri söylediler. Türkiye ne zaman ayağa kalkmak için harekete geçtiyse engellemek için harekete geçtiler.

Mahir Ünal “ Dertleri Üzüm Yemek Değil Bağcıyı Dövmek”

Kanal İstanbul için 7 üniversite 200 e yakın bilim adamı yaklaşık 10 yıl bir çalışma yapılmış mı yapılmış. Buna itirazınız varsa buna bilimle yaklaşmalısınız. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıda bunua siyasal zemine getirmeye çalışıyor. Türkiye’nin bu konuda Üniversitelerde, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığın da yaptığı çalışmalar var. Bilimsel çalışmalar ve bu doğrultuda çıkartılan raporlar var. Dertleri bağcıyı dövmek. Üzüm yemek değil ”şeklinde konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum Kanal İstanbul İçin Ne Diyor?

“Kararlı bir şekilde bundan önce olduğu gibi, Osmangazi Köprüsü’nde, Marmaray’ımızda, üçüncü köprüde olduğu gibi bundan sonra da o projeleri nasıl gerçekleştirdiysek, milletimizle beraber Kanal İstanbul Projesi’ni de 2023 yılına giden yolda gerçekleştirecek adımları kararlı bir şekilde atacağız.”

Vatandaşlar için net bir şekilde, doğru bir şekilde depremden etkilenmeyeceği, su kaynaklarının azalmayacağı, bölgeden 500 bin yeni nüfus geleceği, 500 bin yeni nüfus dışında herhangi bir nüfus gelmeyeceği, iklim değişikliği noktasında, ekolojik koridorların açıldığı, millet bahçelerinin oluşturulacağı, bu projenin İstanbul Boğazı’nı kurtarma projesi olduğu, güvenlik sorunu sebebiyle orada yaşayan vatandaşların can ve mal emniyeti açısından bugüne kadar yaşanmış yüzlerce kaza, yüzü aşkın vatandaşın ölümüyle sonuçlanmış ciddi kazalardan kurtarmak amacıyla boğazın özgürlük projesi olarak Kanal İstanbul Projesi’ni yapma süreci kararlılıkla sürüyor. Kanal İstanbul Projesiyle ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurumda “Bir bölü 100 bin ölçekli planı askıya çıktıklarını, 5 bin ve 1000 ölçekli uygulama imar planları hazırlığını da yaptıklarını belirtmişti. İçinde üniversite, Ar-Ge alanlarının, bu anlamda vatandaşımızın vakit geçireceği, millet bahçelerinin, millet kıraathanelerinin, kütüphanelerin olduğu çok önemli, mahalle kültüründe yatay şehircilik anlayışıyla zemin artı üçü, dördü geçmeyen, mevcut yerlerde finans alanlarının olduğu, üretim merkezlerinin olduğu çok örnek bir şehircilik anlayışıyla Kanal İstanbul Projesi’ni yapmak istiyoruz “dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu