İşler Ters Gittiğinde de Dayanıklı Kalabilmek
Zaman zaman beklentilerimiz hayal kırıklığı ile sonuçlanır ya da beklentilerimiz çatışır. İşler ters gider. Planlar altüst olur. Aynı anda pek çok yerde olmak isteriz. Dahası, istediğimiz yerde değil de bulunmak zorunda olduğumuz yerdeyizdir.
İşler Ters Gittiğinde de Dayanıklı Kalabilmek… İşte böyle durumda dayanıklı kalabilen kişilerin bir özelliği var:
İç denetim odağı
İç denetim odağı olan bireyler olaylar, durumlar, kişilere ilgi göstermek yerine içten denetim sağlamaya çalışırlar. Kontrol dışarıdaki olaylara göre şekil almaz. Duygu, düşünce ve davranışları tamamen iç denetim odağı ile ilgilidir. Şartlar değişse, beklentiler gerçekleşmese bile iç denetim odağında olan bireyler değiştirebilecekleri durumlara odaklanır, değiştiremeyecekleri ile ilgili kendine zorlayıcı haller atfetmezler. Olmasını istediği fakat gerçekleşmemiş durumlar ile ilgili plan değişikliğine gitme ihtamali vardır. Devamında, kolay uyum sağlama ihtimali var. Saplanıp kalmazlar.
“hep benim başıma gelir”
Dış denetim odağında olan kişiler ise ters giden her durum için dışarıdakini suçlama eğilimindedir. Kişiler, olaylar, durumlar, şartlar, olan ne varsa bunun sebebi olarak görürler. Dış denetim odağında olan kişiler durumlara göre sürüklenme eğilimindedirler. Kurban rollünde her şeyi kabul eder ve kendisini mağdur ilan eder. Bir diğer yöntemde değiştiremeyecekleri şeyler için başkalarını suçlamaktır. Kontrolü kendisinde olmayan şeyleri değiştirmeye zorlar. “Neden öyle oldu, hep benim başıma gelir, bu nasıl olur, mümkün değil” gibi benzer cümleler kurarlar.
Ayrıca, duygu düşünce ve davranışlarını buna göre düzenler. Dış denetim odağında olan kişiler ise ona bir anlam yükler ve duygu, düşünce davranışını buna göre düzenler. HTHayat’ın edindiği bilgiye göre, bu çoğu zaman kişinin duygularını başka ‘şey’in kontrolüne vermesi demek olur. Kişiyi zorlar ve sonunda tüketir.
…İşler Ters Gittiğinde de Dayanıklı Kalabilmek…