Kasım ayı… Yılın sonuna yaklaşırken doğa yavaşlar, ama ülke gündemi bir türlü hız kesmez. Son günlerde yaşanan gıda zehirlenmeleri, özellikle kimyasal ilaçlama skandalları ve üniversite öğrencilerinin ruhsal çöküşleri toplumun farklı kesimlerinde endişe yaratıyor. Kasım, bu yıl da yine sessiz bir çığlık gibi üzerimize çöktü.
Son haftalarda art arda gelen gıda zehirlenmesi haberleri, tarımda kullanılan kimyasal ilaçların kontrolsüz kullanımını yeniden gündeme taşıdı. Tarladan sofraya uzanan bu zincirde en zayıf halka ne yazık ki yine biziz. Gıda güvenliği yalnızca bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda insan hakkıdır. Denetim eksiklikleri, kısa vadeli kazanç uğruna halk sağlığının riske atılması, geleceğimizi tehdit eden bir tablo çiziyor.
Kasım ayında dikkat çeken bir diğer gündem ise üniversite öğrencilerinin ruhsal çöküntüleri. Artan geçim sıkıntısı, barınma sorunları, gelecek kaygısı ve toplumsal baskılar gençlerin omzunda görünmez bir yük haline geldi. Psikolojik destek mekanizmaları yetersiz; birçok öğrenci sessizce kendi iç savaşını veriyor. Bu durum, artık bireysel bir mesele değil, toplumsal bir alarm halini aldı.