Semra Aman Akyürek

Semra Aman Akyürek

Kasımın Yorgun Yüzü: Zehirlenen Sofralar, Yorgun Ruhlar ve Kadın Mücadelesi

Kasım ayı… Yılın sonuna yaklaşırken doğa yavaşlar, ama ülke gündemi bir türlü hız kesmez. Son günlerde yaşanan gıda zehirlenmeleri, özellikle kimyasal ilaçlama skandalları ve üniversite öğrencilerinin ruhsal çöküşleri toplumun farklı kesimlerinde endişe yaratıyor. Kasım, bu yıl da yine sessiz bir çığlık gibi üzerimize çöktü.

Son haftalarda art arda gelen gıda zehirlenmesi haberleri, tarımda kullanılan kimyasal ilaçların kontrolsüz kullanımını yeniden gündeme taşıdı. Tarladan sofraya uzanan bu zincirde en zayıf halka ne yazık ki yine biziz. Gıda güvenliği yalnızca bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda insan hakkıdır. Denetim eksiklikleri, kısa vadeli kazanç uğruna halk sağlığının riske atılması, geleceğimizi tehdit eden bir tablo çiziyor.

Kasım ayında dikkat çeken bir diğer gündem ise üniversite öğrencilerinin ruhsal çöküntüleri. Artan geçim sıkıntısı, barınma sorunları, gelecek kaygısı ve toplumsal baskılar gençlerin omzunda görünmez bir yük haline geldi. Psikolojik destek mekanizmaları yetersiz; birçok öğrenci sessizce kendi iç savaşını veriyor. Bu durum, artık bireysel bir mesele değil, toplumsal bir alarm halini aldı.

Yazının Devamı

Huylu Huyundan Vazgeçmez

Toplumların hafızasında yer etmiş nice hikâye vardır; içlerinden bazıları insanın dünyasını, karakterini, zaaflarını ve değişmeyen taraflarını yüzlerce yıl öncesinden bugüne taşır. İşte İranlı büyük şair Şeyh Sadi-Şirazi’nin Bostan ve Gülistan’ında yer alan “Tilki ile Yılan” hikâyesi de tam olarak böyle bir aynadır bize. İnsanı insana anlatır; gücün, iyiliğin, dostluğun ve ihanetin sınırlarını gösterir.

Bir tilkiyle yılan dost olur, birlikte gezerler. Ne zaman ki bir dereye gelirler, tilki yüzerek karşıya geçmek ister. Yılan, dostluklarını hatırlatarak onu kendisini de sırtına alması için ikna eder. Tilki, iyi niyetle geri döner ve arkadaşını sırtlar. Ama suyun ortasında yılan, “Ben seni sokacağım.” der. Tilki şaşkınlık içindedir: “Beni sokarsan sen de boğulursun!” diye haykırır. Yılanın cevabı ibretliktir:“Bu benim tıynetimdir.”

Tilki zekâsını kullanarak yılana son bir oyun oynar, “Son arzumu yerine getir.” deyip ona yaklaşır ve onu yakalayıp karaya çıkarır. Son sözleri de ders niteliğindedir:“Ben eğri büğrü giden arkadaş istemem; dosdoğru olmak gerekir.”

Yazının Devamı

Balıkesir’e Yakışan Bir Stadyum Olsa…

Balıkesir son yıllarda adını taşıyan değerlerin, kültürel mirasın ve spor potansiyelinin altında eziliyor. Bir şehri ileri taşıyan temel unsurlar bellidir: altyapı, kültür, spor, kimlik. Ancak Balıkesir’e dönüp baktığımızda koca bir ironiyle karşılaşıyoruz — bu şehir tarihî ağırlığı kadar ciddiye alınmıyor.

Bütün ülke, spor ve kültür organizasyonlarını çeşitlendirerek şehirlerin nefes almasını sağlıyor. İzmir’den Bursa’ya, Manisa’dan Muğla’ya kadar geniş bir hattın tamamı 2026 Kültür Festivali Yolu’na dahil edilmiş durumda. Peki ya Balıkesir? Marmara ile Ege’nin tam ortasında, jeopolitik olarak avantajlı, tarihsel kimliği güçlü bu şehir listede yok. Her şey dâhil, Balıkesir hâlâ hariç.

Bu sadece bir festival listesinde bulunmama meselesi değil. Asıl sorun şehrin yıllardır çözülemeyen temel eksikliği: Balıkesir’e yakışır bir stadyumun olmaması.

Yazının Devamı

Balıkesir’de Hangi Siyasetçi Küfretmiyor? Kim Etti? Kim Etmedi?

Soru şu: Balıkesir’de hangi siyasetçi küfretmiyor?

Cevap, ne yazık ki gittikçe “kimse”ye doğru yaklaşıyor.

Siyasetin tansiyonu yükseldikçe, bazı isimler oy istemeyi “damara basma sanatı” ile karıştırmış durumda. Vatandaş bir sorun dile getirdiğinde çözüm üretmek yerine çıkışanlar… Esnafla konuşmak yerine ses yükseltenler… Eleştiri duyunca küfür eksik etmeyenler…

Yazının Devamı

Balıkesir'den Çıkan Hikaye İle Yanlış Örnek Doğruyu Utandırdı!

Merhaba bugün bizim çocukların getirdiği haberlerde dikkatimi çeken bazı cümleleri yorumlamak istedim. Düşündüren cümlelere dönüşen yaşanmışlıklar oldukça ilginç oluyor. Bazen bir cümle, bir toplumun emeğe bakışını özetliyor .Hele birde bulunduğumuz görevler içinde ne iş yapıyoruz? Görevimizi yaparken ne için yapıyoruz ve hakkını veriyor muyuz? sorularını da beraberinde getiren karşılıklı konuşmalar. Ayrıca toplumda bilinen bazı laflar vardır .Örneğin; İmam şaşırırsa cemaat namazı bozar.” Lider ,önder kişi hata, yanlış yaparsa, onu izleyenler de yanlışa düşer.

Baba haksızsa evlat adalet bilmez.” Ailedeki yanlış örnek, nesillerin değer anlayışını bozar.

Ağa eğri oturursa, köylü yana yatmaz mı?”Gücü elinde tutan kişi yanlış yaparsa, halk onu taklit etmez mi?

Yazının Devamı

Karesi'de Zorunlu Ayrılık ve Sonrası

CHP’li Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık’ın en yakın çalışma arkadaşı, adeta “sağ kolu” olarak bilinen Hakan Mesci, başkan yardımcılığı görevinden ayrıldı. Gerekçe olarak sağlık sorunları gösterildi; ancak kulislerde konuşulanlar bunun çok daha derin bir tabloyu işaret ettiğini söylüyor.

Mesci, uzun süredir Akbıyık’ın en güvendiği isimlerden biriydi. Ancak siyasette güven, zaman zaman yük haline gelebiliyor. MHP üyesi olmasına rağmen CHP listesinden meclise giren Mesci’nin görevden ayrılması, “zorunlu ama planlı” bir değişim olarak değerlendiriliyor.

Yerine getirileceği konuşulan isim ise CHP’li Hasan Kemal Halulu. Bu değişiklik, yönetim içinde “parti dengelerinin yeniden kurulacağı” yorumlarına neden oldu.

Yazının Devamı

Bigadiç'te Caddelerin Dili Olsa Konuşur! Unutulmayan Gelenekler...

Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde, artık kimsenin bilmediği ama herkesin özlediği bir bayram sabahı geleneği vardı. O sabahlar, sadece şeker ya da kahvaltı hazırlığıyla değil, kalplerin kıpırtısıyla başlardı.

Caddenin iki yanına sıralanmış evlerin bahçelerinde anneler, ellerinde kahveleriyle toplanırdı. Caddenin ortasında ise bayramlıklarını giymiş genç kızlar ve delikanlılar, ağır ağır yürürdü. Kimi başını öne eğer, kimi utangaç bir gülümsemeyle selam verirdi. Bu yürüyüş, Bigadiç’in kendi “sessiz tanışma töreni”ydi aslında… Bir nevi görücü geleneği ama kimsenin ilan etmediği, kimsenin açıkça konuşmadığı bir kalp ritüeli.

Bahçelerde anneler, caddede gençler...

Yazının Devamı

10-10-2020'den 2025'e Balıkesirliler Günü

Balıkesir… Marmara ile Ege’nin kardeşliği, zeytin kokan dağlarıyla, denizle kucaklaşan ovalarıyla Türkiye’nin tam kalbinde duran şehir. Bugün 10 Ekim 2025 yani 10.10 Dünya Balıkesirliler Günü. Bir plaka numarasının bir tarihle buluştuğu, ama bundan çok daha fazlasını simgeleyen bir gün.

İlk kez 10 Ekim 2010 tarihinde kutlanmaya başlanan bu anlamlı gün, Balıkesirlilerin bir araya gelip hem şehirlerine hem de birbirlerine duyduğu sevgiyi hatırlatma fikrinden doğdu. 10.10’un, şehrin plaka numarası olan 10’la örtüşmesi tesadüf değil; aidiyetin, kimliğin ve memleket sevgisinin simgesi oldu. Ankara Balıkesir tanıtım günleri 2010-11-12-13... yıllarında adeta rüzgar estirmiş ve Balıkesir'in adını ulusaldan Dünyaya taşımıştı. Daha sonra sesi kısık ilerledi ve bu yıl Balıkesirliler Günü için İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerden Balıkesirliler şehre taşındı ve burada yürüyüş ve konserler gerçekleşti.

O ilk kutlamalarda sadece Balıkesir’de değil, İstanbul’dan İzmir’e, Ankara’dan yurt dışındaki hemşerilerimize kadar herkes “Ben Balıkesirliyim” diyerek aynı duyguda buluşmuştu. Yıllar içinde bu gün; belediyelerin, derneklerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla büyüyen, kalpleri birleştiren bir gelenek haline geldi.

Yazının Devamı

Sındırgı’da Gazeteciliğe Gölge Düşüren Sözler

Bu ifadeler, ilk bakışta “dürüstlük” vurgusu taşıyor gibi görünse de, satır aralarına gizlenen başka bir anlam var: Gazeteciler hedefte. Hangi gazeteci? Kim? Ne olmuş? Balıkesir kamuoyu günlerdir bunu konuşuyor ama kimse net bir isim, bir olay, bir belge ortaya koyamıyor.

O zaman bu açıklama kime? Kime “tehditlerle para isteyen gazeteci” deniyor? Yoksa bir kişiyi ima edip tüm mesleği aynı sepete mi koyuyoruz?

Sayın Başkan’ın görevi, Sındırgı halkına hizmet etmek kadar, şeffaflık ve adalet ilkesini de korumaktır.Gazetecileri ima eden, ama somut bir olaydan bahsetmeyen açıklamalar, toplumun gözünde hem basını hem de belediyeyi yıpratır.

Yazının Devamı

Trafikte Denetim Var, Çözüm Yok!

Balıkesir’de trafik düzenlemeleri konuşuluyor ama sonuç ortada: kaos. Özellikle Kızılay Caddesi’nde yapılan yeni yönlendirmeler, çözüm getirmek bir yana, adeta keşmekeş yarattı. Esnaf, her gün aynı şikayeti dile getiriyor: “Dükkânın önü kapandı, müşteri uğramaz oldu.” Sorun iletiliyor, dilekçeler yazılıyor ama sonuç hep aynı: sessizlik.

Ters Yönler, Ters Gidenler

Balıkesir’de özellikle Kızılay Caddesi’nden Kurtdereli Heykeli güzergâhına kadar olan bölgede motosikletlerin ters yönden gitmesi sıradanlaştı. Artık kimse şaşırmıyor. Hatta kaldırımlarda ilerleyen motosikletler bile gündelik hayatın parçası olmuş durumda.

Yazının Devamı

Bakacaklı İsmail Çavuş’un Bilezik Taşı

Balıkesir’in merkeze uzak köylerinden biri olan Bakacak, tarih boyunca nice yiğitler yetiştirmiş, Balkan Savaşları’ndan Milli Mücadele’ye kadar her cephede şehitler vermiş köylerimizden biridir. Bu köyün unutulmaz isimlerinden biri ise, sevgi ve vefasıyla anılan İsmail Çavuş’tur.

Bir Sevda Hikâyesi

Geçen yüzyılın başlarında, köyün genç delikanlısı İsmail, Fadime’ye gönül verir. Ne var ki, kızın babası bu evliliğe yanaşmaz. Israrlar sonuç vermeyince İsmail sevdiğini kaçırır. Bir süre sonra aile rıza gösterir ve evlenirler. Bu evlilikten çocukları dünyaya gelir.

Yazının Devamı

Petrol Kokulu Yorgan mı, Toprak Kokulu Yorgan mı?

Bir avuç kalmış usta… Sadece 6-7 kişi! Pamuk atımı, kabartması, tozu… Her biri nefes kesen bir emek.Ama o emek artık vitrinlerde değil, sadece ustaların hatırasında.

Bir zamanlar gelinlerin sandığında, düğünlerin baş köşesindeydi.

Bugün? “Gençler ipek istemiyor. Silikon yorgan istiyor, çünkü makinede yıkanıyor.” diyor Aytekin.

Yazının Devamı

Modern Bilim Gerçekliği Ne Zaman Keşfedecek?

Astronomların son verilerine göre evrenin yalnızca küçük bir bölümü görünür. Yıldızlar, gezegenler, galaksiler… Hepsi toplamın ancak yüzde beşi. Geriye kalan yüzde 95’lik devasa boşluk, hâlâ anlamını tam olarak kavrayamadığımız karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşuyor. Yani varlığını biliyoruz ama gözle göremiyoruz, elimizle dokunamıyoruz.

Ama görünmeyen sadece evrenin derinliklerinde değil; yanı başımızda da. İnsan gözü elektromanyetik tayfın küçücük bir aralığını algılıyor. Oysa ışığın geri kalanı, morötesinden kızılötesine, radyo dalgalarından X-ışınlarına kadar devasa bir yelpazede dolaşıyor. Bizim için karanlık olan o alan, başka bir bakış açısıyla evrenin gerçek ışığı. Aynı durum ses için de geçerli. Biz 20 ile 20 bin hertz arasındaki titreşimleri duyabiliyoruz. Oysa evrende, duyamadığımız milyonlarca ses dolaşıyor: infrasonlar, ultrasonlar, gizli titreşimler…

Modern bilim, işte bu dar sınırlarımızı genişletmeye çalışıyor. Radyo teleskoplarıyla gözlerimizin göremediğini görüyor, parçacık hızlandırıcılarla maddeyi parçalara ayırıyor, yapay zekâ sistemleriyle görünmeyeni anlamlandırmaya uğraşıyor. Yani bilim, bizim algımızın ötesindeki evreni duyulur ve görünür kılmaya çalışıyor.

Yazının Devamı

Balıkesir’in Kültür Müdürlüğünde Bitmeyen Talih Oyunu

Balıkesir’in kültür ve turizm serüveni yıllardır aynı masalda takılı kalmış gibi. Elimizde tarih var, doğa var, deniz var, dağ var… Ama yokluk hissi hiç gitmiyor. Şimdi sahneye yeni bir isim çıkıyor: Neslihan Vurucu. Kırıkkale’den gelen bu atama, kimi kaynaklarda “başarılarla dolu bir geçmiş” diye anlatılırken, kimi çevrelerce “kültürden ve tarihten uzak bir yönetim tarzı” eleştirisiyle anılıyor.

Balıkesir’in makus talihi dediğimiz şey aslında koca bir boşluğun adı. Hep umut edilen, ama bir türlü gerçekleşmeyen turizm atağı… Şimdi soru şu: Bu atama o boşluğu dolduracak mı, yoksa yeni bir isimle aynı döngü tekrar mı edecek?

Şehrin hafızası uzun; biz bu filmi çok izledik. İl müdürleri geldi, gitti. Güzel açılış konuşmaları yapıldı, dosyalar hazırlandı, hedefler sıralandı. Sonra yine sessizlik. Turizm sezonu geldi geçti, kültür mirası sessizce eskidi. Balıkesir’in kaderi hep “bir dahaki sefere” denilerek ertelendi.

Yazının Devamı

CHP Kurultayında Balıkesir Sürprizi: Erden Köybaşı Kurultayda Katip Yerinde!

Kurultayda CHP Grup Başkanvekili Murat Emir divan başkanı olurken, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı’nın divan katibi olarak görev alması oldukça dikkat çekici. Sonrası mı? Balıkesir kulisleri yine kaynıyor.

Kurultayda divan heyetinde görev alan Köybaşı’nın bu rolü, yaklaşan Balıkesir il kongresi öncesinde parti içinde önemli bir mesaj olarak yorumlayanlar var. Parti kulislerinde, bu hamlenin Balıkesir’deki dengeleri yeniden şekillendirebileceği konuşuluyor ancak Köybaşı'yı tasvip etmeyen bir grupta "Bu sadece Balıkesir'e parti içi gözdağı" yorumlarını ekliyor hemen...

Yazının Devamı

CHP Kongreleri: Değişim mi Devam mı?

Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir’de ilçe kongreleri birer birer tamamlanıyor. Son günlerde Gömeç’te, Erdek’te, Susurluk’ta ve Balya’da yaşanan gelişmeler, sadece yerel örgütlerin değil, partinin genel politikalarının da aynası niteliğinde.

Gömeç’te iki adaylı yarışın sonunda mevcut başkan Özkan Güven yeniden güven tazelerken, diğer ilçelerde tek listeyle gidilen kongrelerde mevcut başkanlar yollarına devam etti. Bu tablo, kimi yerde “istikrar” olarak yorumlanıyor, kimi yerde ise “yenilenme ihtiyacının ertelenmesi” olarak görülüyor.

Gömeç’te yaşanan yarış, CHP’nin en temel değerlerinden biri olan parti içi demokrasinin işlediğini gösteriyor. Seçime heyecan katan iki liste, aslında tabanın sesi. Demokrasi yalnızca sandıkta değil, örgüt içinde de nefes almalı. Bu nedenle Gömeç’teki kongre, Balıkesir genelinde bir işaret fişeği niteliğinde.

Yazının Devamı

CHP'de "Mutlak Butlan" Davası

CHP’de gözler yarın Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek kritik davaya çevrildi. Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin açtığı davalarda, partinin 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’te yapılan 21. Olağanüstü Kurultayının iptali talep ediliyor.

Davacılar, kurultayların “mutlak butlan” ile sakatlandığını, yani baştan itibaren hukuken yok hükmünde sayılması gerektiğini öne sürüyor. Balıkesir'de bir süredir yoğun konuşulan konulardan biri olan "Mutlak Butlan konusu" ile ilgili detaylarda son haftanın en önemli gündemlerinden biri oldu. Bu konuda Milletvekillerinin gerektiği kadar seslerini yükseltemediğini düşünenlerle farklı görüşte olanlarda ssohbetlerinde ciddi tartışmalar yaşadı.

Mutlak Butlan Nedir?

Yazının Devamı

Bir Damla Suyun Kıymetini Bilenler

Yakıcı sıcak, kavuran alevler, kesif duman… Saatlerdir durmadan çalışan bedenler, terle ıslanmış yüzler… Ve buna rağmen geri adım atmayan bir kararlılık.

İtfaiyecilerimiz sadece alevlerle değil, yorgunlukla, susuzlukla, tükenmişlikle de savaşıyor. Ama onların gözlerindeki kararlılık, bize tek bir şeyi hatırlatıyor: Bu mücadele yalnızca doğayı değil, geleceğimizi de kurtarma mücadelesi.

Bir damla suyun bile kıymetini en çok onlar biliyor. Kimi zaman arkadaşının elinden aldığı bir şişe suyla yüzünü serinletiyor, kimi zaman avucuna damlayan birkaç damla ile hayata yeniden tutunuyor.

Yazının Devamı

Devletin Korumasındaki Çocuklar: Bir Başarı Hikâyesi

Türkiye’nin geleceği olan 23 milyon çocuğun içinde bazıları, hayatın en başında dezavantajlarla karşı karşıya kalıyor. Öksüz, yetim, istismar edilmiş ya da ailesinin imkânsızlıkları nedeniyle korunmaya muhtaç bırakılan bu çocuklar, Anayasa güvencesi altında devletin korumasına alınıyor. İşte bugün elimizdeki veriler, bu çocukların kaderlerinin yalnızca acı hikâyelerle değil, başarı öyküleriyle de yazılabileceğini gösteriyor.

Türkiye genelinde 168 bin 959 çocuk, devlet desteğiyle ailelerinin yanında büyüyor. Çünkü en sağlıklı ortam hâlâ aile ocağıdır. Bakanlığın yaklaşımı da öncelikle çocuğu yuvasından koparmadan destek sağlamak yönünde. Maddi yardımın yanı sıra psikolojik ve hukuki desteklerle bu çocukların geleceği güvenceye alınıyor.

Ailesi olmayan ya da yanında kalması uygun görülmeyen çocuklar için ise 1.118 çocuk evi, 116 çocuk evleri sitesi ve özel bakım gerektirenler için 62 ihtisas çocuk evi hizmet veriyor. Bugün buralarda 15 bin 312 çocuk yaşamını sürdürüyor. Bu sayı sadece rakam değil; her birinin ayrı bir hayat hikâyesi, yarınına dair umutları var.

Yazının Devamı

Toplu Sözleşmede İmza Var, Beklenti Büyük

Bugün, kamu işçileri açısından önemli bir dönüm noktasına tanıklık ettik. Uzun süren müzakerelerin ardından, Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü nihayet imza altına alındı. Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) tarafından yapılan açıklamada, protokolün detaylarının ilerleyen süreçte şekilleneceği ifade edildi. Bu protokol, yalnızca masadaki imzaların değil, milyonlarca kamu emekçisinin umutlarının ve geçim derdine dair beklentilerinin de sembolü.

Protokolün imzalanması, elbette müzakerelerde bir ilk adım. Henüz işyerlerine özel talepler ve kritik detaylar için sendikalar ile TÜHİS arasında yeni görüşmeler sürecek. Ancak bu adım, 2025 yazının kamu işçileri açısından "kararsız" değil, kararlı bir yaz olacağını gösteriyor.

Yazının Devamı

Traktör Patlaktı Ama Gönlü Sapasağlamdı

Patlak bir lastik, eski bir traktör ve bir römork... Belki başka bir gözle bakıldığında sadece tarla için kullanılan yorgun bir araç. Ama Ramazan Amca'nın elinde bu araç, adeta bir hayat taşıyıcısına dönüştü. O gün o yola çıkarken ne yangının büyüklüğünü düşündü, ne de lastiğin halini… Tek düşündüğü, bir bidon da olsa, yangınla mücadele edenlere su ulaştırmaktı. Elindekini değil, yüreğini koydu ortaya.

Bu ülkenin umudu işte böyle insanlar. Sessiz, gösterişsiz, reklamsız ama vicdanı sonuna kadar açık. İyiliği sıradanlaştırmadan, kahramanlığı günlük rutine dönüştürmeden, sadece gerektiği için yapan insanlar...

Üstelik o bir Balıkesirli. Çünkü Balıkesir’in insanı böyledir: Öz’dür, vicdanlıdır, gerektiğinde elini değil, canını taşın altına koyar. Bu toprakların mayasında vefa vardır, dayanışma vardır. Ramazan Amca, Balıkesir’in kalbini temsil ediyor. Onun davranışı, sadece bireysel bir iyilik değil, aynı zamanda Balıkesir insanının gönül zenginliğinin ta kendisidir.

Yazının Devamı

CHP Balıkesir’de Kongre Takvimi Başladı Sandıkta Sessiz Hesaplar

Balıkesir CHP'de sadece oy veren değil, yönetime talip olan, temsil kapısını aralayan bir CHP örgütü konuşuluyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde örgüt içi demokrasi takvimi işlemeye başladı.

13 Ağustos’ta delege seçimleriyle başlayacak olan süreç, 13 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında yapılacak ilçe kongreleri ve ardından 5 Kasım’a kadar tamamlanacak il kongreleriyle devam edecek. Balıkesir özelinde ise bu süreç, yalnızca yeni yönetimlerin belirlenmesi anlamına gelmiyor; partinin yereldeki gücünü yeniden inşa etme hamlesi olarak da okunmalı.

Ahmet Akın’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla başlayan değişim rüzgarı, şimdi ilçe örgütlerinde “kim yol arkadaşım olacak?” sorusuyla yeni bir şekil kazanıyor. Parti üyeleri, sadece sandıkta değil; listelerde, çizelgelerde, hatta sessiz kulislerde de söz arıyor.

Yazının Devamı

CHP'de Kaynak Kullanımı Ve Dengeler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde son dönemlerde kaynak kullanımı sıkça konuşulanlar arasında.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreci bağlamında düzenlenen “Özgürlük Mitingleri”, yalnızca siyasal duruş açısından değil, bu mitinglerin finansmanı yönüyle de değerlendirilmeye muhtaç bir noktada duruyor gibi.

Bugünlerde partililerinde gel git yaşayıp durumu analiz etmeye çalıştığı bir vakit dilimindeyiz.

Yazının Devamı

15 Temmuz’da Balıkesir’de Direniş Vardı

Gazeteci olarak o gece sokaklarda, telefon başında, manşet mücadelesi içindeydik. Balıkesir halkı korkmadı. Gazeteciler susmadı. Biz yaşadık, yazdık ve tarihe not düştük… 15 Temmuz 2016 gecesi... Saat 22.00’ye yaklaşırken, sıradan bir yaz akşamı sandığımız o saatler bir milletin kaderini yeniden yazacağı dakikalara dönüşecekti. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Balıkesir’de de insanlar ilk başta ne olduğunu anlamaya çalıştı. Fakat biz gazeteciler için “anlamaya çalışmak” lüksü yoktu. Biz o anda halkın sesi, tarihin tanığı olmalıydık.

Ben de o gece meslek hayatımın en ağır nöbetlerinden birini tuttum. Balıkesir Merhaba Gazetesi olarak baskıya hazırlanıyorduk. O gece yayın politikası haberler vs biryana millet konuştu, vicdan konuştu. “Baskıyı bozun, yeniden dizin” dedim. Manşet attık: “Ölmeyi Göze Aldık”. Çünkü o gece sadece bir darbe değil, milletin iradesi hedef alınmıştı. Kalem susturulmak istenmişti. Ama biz susmadık.

Balıkesir sokakları o gece sessiz değildi. Belediye binası önünde, valilik çevresinde, Zağnos Paşa Camii civarında insanlar sokaklara aktı. Herkes aynı soruyu soruyordu: “Ne yapabiliriz?” Kimse korkmadı, kimse çekilmedi. Balıkesir halkı ilk dakikalardan itibaren devletinin, demokrasinin ve bayrağının yanında saf tuttu.

Yazının Devamı