Köşe Yazıları

Aldanmayın. …

Aldanmayın. …

 

“Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.”Fâtır, 5

“Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır.”Fâtır, 6

İlgili Makaleler

“ İnkâr edenler için çetin bir azap vardır. İman edip salih ameller işleyenler için ise bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.”Fâtır, 7

Peygamberimiz Efendimiz sav  Bahreyn halkıyla savaş yapmadan bir barış anlaşması imzalamış ve vaktiyle buraya elçi olarak gönderdiği sahabe el-Alâ’ b. Hadramî’yi Bahreyn’e vali tayin etmişti. Toplanan cizye vergisini Medine’ye getirmesi için Ebû Ubeyde b. Cerrâh’ı Bahreyn’e göndermiştir.

Haftalar  süren yolculuktan sonra nihayet Ebû Ubeyde cizye malları ile birlikte bir sabah namazı vakti Medine’ye ulaşmıştır. Peygamberimiz Efendimiz sav’in arkasında kılınan sabah namazının ardından, Ebû Ubeyde’nin Bahreyn’den yüklü miktarda bir mal ile döndüğü haberi yayılır. Sahâbe hemen onun yanında toplanarak neler getirdiğini sormaya başlar. Bu arada Allah Resûlü sav’de mescitten dışarıya çıkar. Dışarıda Ebû Ubeyde’yi ve etrafında toplananları görür.  Ebû Ubeyde’nin yanında oluşan kalabalığın, onun Bahreyn’den getirdiği mallar nedeniyle toplandığını fark eder. Resûlullah sav,  sahâbîleri bu hâlde görünce gülümser.

Şöyle hitab eder, “Öyle sanıyorum ki siz, Ebû Ubeyde’nin pek çok şey getirdiğini duydunuz!” buyururlar.

Ashâb-ı kirâm, “Evet, ey Allah’ın Resûlü!” dediler.

Bunun üzerine Peygamberimiz sav şöyle buyurmuşlardır, “Sevinin ve sizi sevindirecek nimetleri bekleyin! Vallâhi (bundan sonra) sizin üzerinize fakirlikten korkmam. Ancak ben sizden önceki ümmetlerin önüne dünya(nimetleri)nın yayıldığı gibi sizin önünüze de yayılıp onların o dünya (nimetleri) için yanıp tutuştukları gibi sizin de yanıp tutuşmanızdan ve bunun onları helâk ettiği gibi sizleri de helâk etmesinden korkarım.” (Buhârî, Megâzî, 12)

Başka bir gün Peygamberimiz  Efendimiz sav buyurmuşlardır .

“Dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol!..” (Buhârî, Rikak, 3)

Ebû Bekir Şiblî, bir gün yolda giderken buldukları bir ceviz için kavga eden iki çocuk görür. Şiblî, bu cevizi onlardan alıp;

“Biraz sabredin de bu cevizi ikinize paylaştırayım!..” der.

Sonra cevizi kırar, fakat cevizin içi boş çıkar. Tam o sırada:

“Eğer gerçekten paylaştırıp kısmet dağıtan biriysen, şimdi bunu taksim etsene!” diye bir nidâ gelir. Şiblî mahcub olur ve:

“Bütün bu kavga, içi boş bir ceviz ve kuru bir «hiç» içinmiş!…” der. (F. Attar)

 

İşte uğruna nice kavgaların yaşandığı dünya nîmetleri de, hakîkatte içi boş bir ceviz gibidir. İnsan, fânî hayat uykusundan ecel îkâzıyla uyanınca, onun ne kadar kısa, geçici ve boş olduğunu anlayacaktır.  Kabirde pişman olunacak şeyler için dünyada insanların âdeta birbirlerini yemeleri, ne hazin verici  bir aldanıştır

Rabbimiz bizleri ve tüm inananları aldanmayanlardan eylesin. ..

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu