Köşe Yazıları

Biyoçeşitlilik Günü Ve Balıkesir’in Korunan Alanları

Biyoçeşitlilik Günü Ve Balıkesir’in Korunan Alanları

İnsan faaliyetleri yüzünden türlerin ve doğal yaşam ortamlarının git gide azaldığı günümüzde biyolojik çeşitliliğin önemine dikkat çekmek amacıyla 22 Mayıs, Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak ilan edilmiştir.

Biyolojik çeşitlilik kısaca; bir bölgede var edilen tür çeşitliliğini, bu türlerin genetik bilgilerinin çeşitliliğini ve bu canlıların birbirleri ve çevreleri ile olan ilişkilerinin çeşitliliğini ifade eder. Biyolojik çeşitlilik öncelikle doğal dengenin korunmasında vazifeli olduğu gibi aynı zamanda, tozlaşma, toprak verimliliği, gıda, yakıt ve ilaç üretimi gibi birçok ekosistem hizmetleri için de önemli bir kaynak oluşturur.

Türkiye sahip olduğu canlı çeşitliliği ve farklı ekosistem zenginliği ile biyoçeşitlilik açısında dünyada önemli bir yere sahiptir. Benzer şekilde Balıkesir ilimiz de biyolojik çeşitlilik açısında bulunduğu bölgede dikkati çeker boyuttadır. İlde biyolojik açıdan zengin olan birçok alanın koruma alanı olarak tescillenmiş olması da bunun bir göstergesidir. Balıkesir ilinde Kuşcenneti Milli Parkı ve Kaz Dağı Milli Parkı olmak üzere iki Milli Park bulunmaktadır. Ayrıca Balıkesir’de Ayvalık Adaları, Sarımsaklı, Darıdere ve Değirmen Boğazı gibi dört önemli Tabiat Parkı vardır. Bunlara ek olarak Kazdağı Göknarı’nın korunduğu bir Tabiatı Koruma Alanımız mevcuttur.

İlgili Makaleler

***

Balıkesir sucul ekosistemler açısından da önemli bir yere sahiptir. Mesela Manyas Gölü önemli bir RAMSAR alanıdır. Gönen Deltası, Ulusal Öneme Haiz bir sulak alan olarak tescillenmiştir. Ayvalık’taki Karakoç deresi ve Şeytansofrası ise Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan statüsündedir. Ayrıca son zamanlarda sıkça gündeme gelen Edremit Sazlıklarını da unutmamak gerekir. Tabi bunlar ilde tescillenmiş olan koruma alanları. Daha ayrıntılı ve geniş koruma çalışmaları yapılarak Balıkesir’deki korunacak alan sayısı daha da artırılabilir.

***

Sürdürülebilir bir dünya ve sürdürülebilir yaşam için en değerli hazinemiz olan biyolojik çeşitliliğimizi korumak zorundayız. Ancak Balıkesir’deki zengin biyoçeşitlilik varlığımız; yapılaşma, kirlilik, turizm, madencilik, yangınlar ve kaçak avcılık gibi faaliyetler nedeniyle tehdit altındadır. Bu tehditler sadece Balıkesir’de değil Türkiye’de ve tüm Dünya’da yaygın olarak görülmektedir. İnsanlar tarafından ekosistemlerin tahrip edilmesi, canlıların yok edilmesi ve doğal varlıkların acımasızca tüketilmesi yeryüzünde büyük felaketlere yol açtığı bir gerçek. Koronavirüs krizi, insanoğlunun biyolojik çeşitliliğe ve vahşi yaşam alanlarına olan etkisini ve bu durumun bulaşıcı hastalıklara nasıl yol açtığını acı bir şekilde göstermiştir. Ama asırlardır olduğu gibi insanoğlu bu felaketlerden de ders çıkartmayacağa benziyor.

Bu nedenle biyoçeşitlilik konusunda farkındalığı artırmalı ve toplumsal bilincimizi yükseltmeliyiz. Ekosistemdeki diğer canlılarla birlikte güvenle yaşamanın daha iyi bir yolunu bulmak zorundayız. Yoksa işin ucu biz insanoğluna dokunacak ve yok ederken yok olacağız…

Doğayla dost, koronasız sağlıklı günler dilerim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu