Esnaf olmak, ülkemizde sadece bir ticaret yapmak anlamına gelmez; bu, sabır, emek ve insan sevgisiyle yoğrulmuş bir yaşam tarzıdır.
Mahalledeki abimiz, komşunun yardımcısı, sabahın ilk ışıklarından akşam son müşteriyi uğurlayana kadar ter döken, koca yürekli bir insan… Esnaf, sadece kepenk açıp kapatan biri değil; bir yaşam biçimidir, bir duruştur.
Ancak, esnaf olmanın yalnızca duygu boyutu değil, aynı zamanda ciddi bir resmi süreci de vardır. Türkiye’de dükkan açmak için öncelikle ne iş yapacağınızı karar vermelisiniz. Bakkallık mı yapacaksınız, çay ocağı mı açacaksınız, yoksa telefon tamircisi mi olacaksınız? Seçiminizi yaptıktan sonra, işin evrak işleri başlar: Vergi dairesinden vergi levhası almak, odada kayıt yaptırmak, belediyeden ruhsat çıkarmak ve tabii ki Bağ-Kur primlerini yatırmak gibi bir dizi işlem sizi bekler. Kira, stopaj, fatura işleri gibi ekonomik sorumluluklar da işin içinde olur. Bu anlamda, esnaflık cesaret işidir.