Köşe Yazıları

HORUL, HORUL OLMA!

Prof. Dr. Nilay Şahin

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı

www.profdrnilaysahin.com

İlgili Makaleler

prof.dr.nilaysahin-instagram

Geçen hafta sizlerle horlamanın nedenlerini paylaşmıştım. Bu haftada horlamanın vücudumuzda yarattığı sıkıntıları ve tedavisini sizlere anlatmak istiyorum.

Horlama maalesef sadece ses olarak değil başka yarattığı sorunlarla da kişiyi sıkıntıya sokar. Örneğin; gündüz uykusuz kalma, sık sık öfkeli olma, konsantrasyon zorluğu, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları ve inme riskinde artma, çocuklarda saldırganlık veya öğrenme problemleri gibi artan davranış problemleri yaratabilir.

Peki insanda bu kadar sıkıntı yaratan horlamanın nedenini tespit edebilir miyiz? Öncellikle sizin yanınızda uyuyan birleri varsa onlardan detaylı bilgi almak çok faydalı olacaktır. Bunun ardından yapılan bir muayene ve doktorunuz tarafından gerekli görülürse röntgen, bilgisayarlı tomografi taraması veya manyetik rezonans görüntüleme gibi bir görüntüleme testi istenebilir. Bu testler hava yolunuzun yapısını ve sapmış bir septum gibi sorun varsa değerlendirilmesini sağlar. Bunlar dışında yine gerekli görülürse uyku testi yapılarak; beyin dalgalarınız, kan oksijen seviyesiniz, kalp atış hızınız, solunum hızınız, uyku aşamalarınız ve göz ve bacak hareketleriniz incelenebilir.

Tüm bu işlemlerin ardından horlama nedeniniz tespit edilerek tedavinize geçilir. Peki tedavide neler yapılıyor derseniz işte cevabı. Elbette öncelik yaşam tarzınızda yapmanız gereken bazı değişiklikler olacaktır. Örneğin; kilo kaybetmek, yatma saatine yakın alkol kullanmaktan kaçınmak, burun tıkanıklığını tedavi etmek, uyku yoksunluğundan ve sırt üstü uyumaktan kaçınmak gibi. Bunların yanında hava yolunuzu açık tutmaya yarayan bazı aletler önerilebilir.  Uyurken burnunuza veya ağzınıza maske takma diğer bir tedavi seçeneğidir. Tüm tedavilere cevap vermediği zaman da üst hava yolunu açmaya ve çeşitli tekniklerle uyku sırasında önemli ölçüde daralmayı önlemeye çalışan cerrahi prosedürlere yönelmek uygun olacaktır.

Hepinize yastıkla barışık, mutlu ve dinlendirici uykular dilerim…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu