Sındırgı ve Çevresinin Botanik Turizm Potansiyeli
Son yıllarda, hem turist profilindeki, hem de tüketim kalıplarındaki değişiklikler, doğal ve kültürel çevrenin koruma-kullanma dengesi içinde kullanımını öngören eko–turizm anlayışının oluşmasına neden olmuştur. Uluslararası Eko-turizm Örgütü eko-turizmi “çevrenin korunduğu doğal alanlara yapılan ve yerel halkın ekonomik düzeyini geliştiren sorumlu gezi” olarak tanımlamaktadır. İşte bu yazımızda da Eko-turizmin bir çeşidi olan Botanik (bitki inceleme) Turizmi’ni Sındırgı örneğinde ele alacağız.
Sındırgı, zengin bitki çeşitliliği, doğal ve kültürel zenginliği ile rekreasyonel değerleri açısından botanik turizmine katkı sağlayacak bir potansiyele sahiptir.
Botanik turizmi açısından Sındırgı’da yararlanılabilecek kaynaklar floristik önem ve turizm perspektifine göre; endemik ve nadir bitkiler, soğanlı bitkiler, şifalı bitkiler, gıda bitkileri, farklı tip orman ekosistemlerinin oluşturduğu peyzaj ve anıt ağaçlar şeklinde sınıflandırılabilir.
Sındırgı ve çevresinde; yaklaşık 400 bitki çeşidi yayılış göstermektedir. Bu bitkiler arasında sadece Türkiye’de yetişen 30 civarında endemik ve nadir bitki türü de bulunmaktadır. Endemik bitki türleri, Botanik turizmi açısından Sındırgı’nın en önemli kaynak değerlerini oluşturmaktadır. Özellikle bölgedeki Ulus dağı bu açıdan oldukça zengindir.
Bölgede Lale ve Orkide türlerinin de içinde yer aldığı 25 kadar soğanlı bitki türünün varlığı bilinmektedir. Yurt dışındaki birçok ülkede sadece bu bitkiler için özel botanik turları düzenlenmektedir. Ayrıca, bölgede doğal bitki örtüsü oluşturduğu mevsimsel renk değişimleri de görsel peyzaj değerini yükseltmekte, botanik turizmi çerçevesinde foto safari faaliyetleri için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Özellikle Ulus dağı ve Asar tepe çevresi bu amaçla değerlendirilebilecek potansiyele sahiptir.
Sındırgı ve çevresinde yaptığımız etnobotanik çalışmalarla bölgede birçok gıda ve şifalı bitkinin varlığı ortaya konmuştur. Özellikle Sındırgı pazarındaki tezgâhlarda bu bitkilerin satışı yapılmaktadır. Bu nedenle Sındırgı pazarı botanik turizmi açısından değerlendirilebilecek potansiyele sahiptir. Bu amaçla, bölgede uzmanlar eşliğinde hem tıbbi hem de gıda bitkileri toplama ve değerlendirme turları yapılabilir. İzmir-Alaçatı’da olduğu gibi ot festivalleri düzenlenerek bölgede yayılış gösteren yerel ot türleri ve yerel tatlar, gelen yerli ve yabancı turistlere tanıtılabilir.
Gerek yaş, gerekse tarihi ve kültürel değeri nedeniyle nice tarihi olaylara şahitlik yapmış olan Beşçeşme mevkiinde 900 yaşındaki çınar, Emendere mezarlık mevkiindeki çınar ve Mandıra, Akçaoluk mevkiindeki anıtsal çınarlar ekoturizm faaliyetlerinde değerlendirilebilir.
Sonuç olarak; Sındırgının bu floristik kaynak değerlerinin bir haritası çıkartılarak zonlama ve güzergâh planlanması yapılması ekoturizme önemli bir katkı sağlayacaktır. Alanın bitki zenginliği konusunda uzmanlar tarafından verilecek konferanslar, eğitim ve kurslar da bu zenginliğin geniş kitlelere duyurulmasında yararlı olacaktır. Bölgenin sahip olduğu bu zenginliklere farkındalık oluşturabilmek ve faydalanabilmek için destinasyonu oluşturan tüm unsurların (Valilik, Kaymakamlık, Belediye, Üniversite, Konaklama işletmeleri, Seyahat acenteleri vb.) bir araya gelerek örgütlenip aralarında görev dağılımı yaparak bölgedeki Botanik Turizmi faaliyetlerinin tanıtımı ve pazarlanması ve geliştirilmesi yönünde gayret göstermelidir.
